Ajanda

YETKİLENDİRİLMİŞ YÜKÜMLÜ

18.01.2016

2014 tarihli “Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği” uyarınca Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası; hali hazırda A ve B sınıfı Onaylanmış Kişi Statü Belgesi’nin yerine geçecektir. 2015 yılı Mayıs ayı içerisinde Avrupa Birliği ile tam üyelik çerçevesinde mutabakata varılmış olduğundan AB’deki yeni “Customs Code” ile Türk Gümrük Mevzuatı uyumlu hale getirilecektir. Yazılacak olan bu yeni “Gümrük Kanunu” da “AEO-Yetkilendirilmiş Yükümlü”  önemli bir enstrüman olarak firmaların kullanımına sunulacaktır.

Erdem AKILOTU- NAZALI Gümrük ve Dış Ticaret Ortağı, Gümrük Müşaviri, Eski Gümrük Başmüfettişi (eakilotu@nazali.av.tr- 0 535 104 33 70)

Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası, Sağlayacağı Avantajlar ve Edinme Kriterleri:

Bilindiği üzere 21.05.2014 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanarak “Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği” yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmelik uyarınca detaylı olarak tanımlanan; güvenilirlik, ticari kayıtların güvenilir ve izlenebilir olması, mali yeterlilik ile emniyet ve güvenlik koşullarını taşıyan gerçek ve tüzel kişiler; gümrük mevzuatının öngördüğü basitleştirilmiş uygulamalardan ve Türkiye Gümrük Bölgesine eşya giriş ve çıkışı sırasında yapılan emniyet ve güvenlik kontrollerine ilişkin kolaylaştırmalardan yararlanmak üzere yetkilendirilmiş yükümlü statüsü sahibi olmaya hak kazanacaklardır. Aynı Yönetmeliğin geçici üçüncü maddesi uyarınca da halen kullanılmakta olan A ve B sınıfı Onaylanmış Kişi Statü Belgeleri(OKSB) Belgeleri 01/01/2017 tarihi itibariyle geri alınacak, Yönetmelik tarihi itibarıyla da Onaylanmış Kişi Statü Belgesine ilişkin yeni başvuru talepleri reddedilecektir. Halen toplam 1500 civarında A ve B sınıfı Onaylanmış Kişi Statü Belgesi sahibi firma olduğu düşünüldüğünde 2016 yılı içerisinde çok sayıda firmanın Yetkilendirilmiş Yükümlü sertifikasına başvuracağı öngörülmektedir.

Öte yandan Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde yeni bir kavşağa gelinmiştir. Mayıs 2015’te varılan mutabakat ile gerek AB gerekse Türkiye tarafı Türkiye’nin tam üyeliğinin nihai hedef olması üzerinde uzlaşmışlardır. Bu çerçevede mevzuatımızın AB mevzuatı ile uyumu büyük önem arz etmektedir. AB’nin gümrük koduna uyum çerçevesinde yeni bir Gümrük Kanunu kaçınılmaz bir süreç olarak önümüzde durmaktadır. AB gümrük kodu incelendiğinde de Authorized Economic Operator (AEO) yani bizdeki karşılığı ile Yetkilendirilmiş Yükümlü uygulamasının Kanun’un temel sacayaklarından birisi olduğu görülmektedir.  Yine ABD ve Uzakdoğu ülkelerinde de AEO uygulamaları olduğu bilinmektedir. Ulusal anlamda sağladığı avantajların ötesinde; karşılıklı tanıma anlaşmaları imzalanıp yürürlüğe girmesi durumunda ticaret yapılan karşı ülkede de çok sayıda maliyet düşürücü ve zaman kazandırıcı bir özellik kazanacak olan Authorized Economic Operator’un etkinliği ve verimliliği katlayarak artacaktır. Ülkemizin de orta vadede başta AB ülkeleri olmak üzere önemli ticaret ortağı olan ülkelerin büyük bölümü ile AEO karşılıklı tanıma anlaşmaları için görüşmelere başlayacağı ve bu anlaşmaları imzalayacağı değerlendirilmektedir.

Yetkilendirilmiş Yükümlü uygulamasının hem milli mevzuatımızda yer alan düzenlemelerden kaynaklı olarak hem de uluslararası gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda önümüzdeki dönem uluslararası ticaret yapan firmaların gündemini meşgul edeceği ortadadır. Sağladığı kolaylıklar ile büyük zaman ve maliyet kazançları yaratan Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikasına şu an itibarıyla sadece 20 firma sahiptir. 1500 civarında A ve B sınıfı Onaylanmış Kişi Statü Belgesi sahibi firma olduğu ve yasal sınır olan 01.01.2017 tarihine 1 yıl gibi bir süre kaldığı göz önünde bulundurulduğunda; bu avantajlardan istifade etmek isteyen firmaların harekete geçmesinde fayda bulunmaktadır.

Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası sahipleri sayılan belirli durumlarda eksik beyan yapabilme (bazı belgeler olmaksızın gümrük işlemlerini tamamlayabilme), fiziki kontrol ve belge kontrolünün olmadığı yeşil hat üzerinden işlem yapabilme, yapılabilecek olası kontrollerde öncelik hakkı elde etme, kısmi teminat veya götürü teminattan yararlanma hakkı elde etme, ATR Belgesi-EUR-Med fatura beyanı düzenleyebilme,  ihracatta yerinde gümrükleme, izinli gönderici, izinli alıcı, ayniyat tespit işlemlerinde kolaylıklar, ithalatta yerinde gümrükleme, beyanın kontrolüne ilişkin kolaylıklar, emniyet ve güvenlik tedbirlerine ilişkin kolaylıklar, sınırlardan öncelikli geçiş hakkı gibi çok sayıda avantajdan yararlanacaklardır. Bu avantajların bir bölümü her belge sahibine tanınmaktayken, bir bölümü de sadece özel olarak başvurulması halinde faydalanılacak avantajlar arasında sıralanmıştır. Firmaların kendi gümrük ve lojistik yapılarına göre, hangi avantajlara ihtiyaç duyulduğunun tespiti nasıl bir başvuru yapılması gerekeceğini şekillendirecek, firmaların elde edeceği faydayı arttıracaktır.

Öte yandan Yetkilendirilmiş Yükümlü sertifikasında sağlanan avantajlardan istifade edebilmek için; belirli bazı kriterlerin karşılanabilmesi gerekmektedir. Bu kriterlerin takibi vergi kaybına yol açılmaması ve suiistimallerin önüne geçilebilmesi adına gerek sertifikanın verilmesi aşamasında gerekse de takip eden kontrol süreçlerinde çok büyük önem arz etmektedir.

Güvenilirlik kriterinin sağlanabilmesi için firma ortaklarının, yönetim kurulu üyelerinin ve gümrük ile dış ticarette firmayı temsile yetkili kişilerin Türk Ceza Kanunu, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, Kara Para mevzuatı, Türk Parasının Kıymetini Koruma mevzuatı, Petrol Piyasası Kanunu ve Uyuşturucu Madde mevzuatı çerçevesinde bir ceza veya mahkûmiyetinin bulunmaması,  bu kişilerin yüz kızartıcı ve devlet güvenliğine karşı suçlar çerçevesinde de ceza veya mahkûmiyet kararı bulunmaması gerekmektedir. Gümrük Kanunu’nda sayılan idari cezalara sadece belirli bir sayıya kadar tolerans gösterilmekteyken, belirli bir iş hacmine ulaşılmış olması, vergi, sosyal güvenlik ve gümrük mevzuatı uyarınca kamu otoritesine bir borç bulunmaması da diğer kıstaslar olarak sıralanmaktadır.

Ticari kayıtların güvenilirliği ve izlenebilirliği kriterlerinin karşılanabilmesi için firmadaki kayıt sisteminin gümrük idaresince yapılacak her türlü kontrole olanak verecek şekilde ve genel kabul görmüş kurallar çerçevesinde tutuluyor olması, eşyanın tüm özellik ve hareketlerini tereddüde mahal vermeyecek şekilde göstermesi, serbest dolaşımda olan ve olmayan eşyaya ilişkin kayıtların ayrı tutulması, gümrük mevzuatına uyumu sağlayan bir kurum içi işleyiş yapısının olması, gümrük alanında donanımlı kişilerden danışmanlık alınması, bilgisayar alt yapısına girişlerin kontrol edilebilir olması ve yetkisiz kişilerin bilgisayar altyapısına ulaşamaması gibi kriterlerin karşılanıyor olması gerekmektedir.

Mali yeterlilik koşulu için; firma Yeminli Mali Müşaviri tarafından firmanın son üç yılki mali durumunu gösterir olumlu bir rapor alması, taahhütlerini karşılamaya yetecek mali gücünü ortaya koyması gerekmektedir.

Emniyet ve güvenlik koşulu için ise; eşya hareketleri için fiziksel anlamda her türlü tedbirin alınmış olması ve takip edilebilir olması koşulları gözetilmektedir.

Yetkilendirilmiş Yükümlü sertifikasına başvurular sırasında akredite kurumlardan temin edilmiş ISO 9001 ve ISO 27001 sertifikalarına da sahip olunması gerekmektedir. Ayrıca bu sertifikalarda gümrükleme ve dış ticaret faaliyetlerine yönelik olarak aranan özel koşullara sahip olunması beklenilmektedir.

Tüm bu kıstasları karşılayarak Yetkilendirilmiş Yükümlü sertifikasına sahip olunması firmalar için zaman ve maliyet avantajları yaratması yanında, tüm gümrük süreçlerinin daha profesyonel, hızlı ve güvenilir biçimde tamamlanmasına da yol açacak bir gelişme olacaktır. Orta ve uzun vadede ülkeler arasında geçerli hale gelecek olan yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası sistemi dünya ticaretinin katlayarak artmasına büyük katkı sunabilecektir.