Makaleler

2019 İNDİRİMLİ ORANA TABİ TESLİMLERDE KDV İADESİ BEYAN EDİLMESİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

24.12.2020

Eyüp ŞENSOY                                    Aslıhan KAVRAN

KDV İade Uzmanı                                   KDV İade Uzmanı

 

ÖZET

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağı, yılı içinde mükellefin isteğine bağlı olarak (indirimli oran konut/işyeri teslimlerinde nakden veya) mahsuben iade edilebilmektedir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen yılı içerisinde mahsuben/nakden iadesi gerçekleştirilemeyen tutarlar işlemlerin yapıldığı yılın tamamı için yıllık olarak ve en geç Ocak beyannamesinde beyan edilmesi ile talep edilebilmektedir.

İndirimli orana tabi işlemlere ilişkin yılı içerisinde mahsuben iade talep edilmemesi durumunda ise işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan edilmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: KDV, KDV İadesi, İndirimli Oran KDV İadesi, 439, 406 ve 106 No’lu Beyanname Satırları.

 

GİRİŞ

Bilindiği üzere, 7104 sayılı Kanun’la 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde 01.01.2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yapılan değişiklikle KDV iadelerinde talep süreleri yeniden düzenlenmiştir.

Önceki yıllarda indirimli orana tabi iade taleplerinde hak kaybına uğramamak için izleyen yıl sonuna kadar KDV Beyannamesinin "Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler" tablosundan 439-indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade(yıllık) satırından azami tutarda iade talep edilmesi yoluna gidilirken, yapılan değişikler sonrasında 2019 takvim yılında indirimli orana tabi teslimlere ilişkin KDV iade taleplerinin zamanaşımına uğrayarak herhangi bir hak kaybı oluşmaması için dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır.

Ayrıca 2020 yılına ait indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan ve KDV Beyannamesinin 406 - KDV Kanunu 29/2 İndirimli Orana Tabi İşlemlere İlişkin İade (Yılı İçinde aylık Mahsuben İade) satırında beyan edilen iade talebinin yılı içinde iadesi gerçekleşmeyen kısmı, 2021 yılında ne şekilde talep edilebileceği ve yıllık iadenin zamanaşımına uğramaması için yapılması gereken hususlara ilişkin açıklamalar yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

 

1.2020 YILINA AİT İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDEN KAYNAKLANAN İADENİN YILI İÇERİSİNDE TALEP EDİLMESİ

3065 sayılı KDV Kanunu’nun 29/2. maddesinde: 

Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28 inci madde uyarınca Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin %51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir.

Ancak mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebilir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir.”

denilmektedir. Buna göre; 2019 yılında indirimli oran teslimlerinde, ilgili dönem KDV beyannamelerinde 406-indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade (yılı içinde aylık mahsuben iade) kodu ile bildirilerek yılı içerisinde mahsuben iade talep edilmesi mümkündür. İade talebinin yılı içerisinde mahsuben yapılması durumunda, en geç ilgili yılın Aralık dönemi beyannamesi ile yapılması mümkündür. İzleyen yılın Ocak ayı içinde verilebilen bu beyannamede gösterilen iade alacağı Ocak ayı ve önceki dönem içinde muaccel hale gelecek vergi ve SGK prim borçlarına mahsup edilebilecektir.

Bu durumda 2020 dönemi içerisinde indirimli oran teslimlerinden doğan KDV iadelerinin aylık mahsuben iadesi en geç Aralık / 2020 beyannamesi ile talep edilebileceğinden 26.01.2021 tarihine kadar verilebilen bu beyannamede gösterilen iade alacağının, ay bütünlüğü de dikkate alınarak Ocak ayı içinde (31.01.2021) muaccel hale gelecek vergi borçlarına mahsubu talebinde bulunulabilecek olup, bu tarihe kadar teminat ya da YMM raporu ibraz edilecek şekilde ve aynı süre içerisinde mahsup talep dilekçesinin sistem üzerinden girişinin yapılması gerekmektedir. Bu tarihten sonra aylık mahsuben iade talebinde bulunulması mümkün bulunmadığından iadenin aylık yerine yıllık olarak talep edilmesi gerekecektir.

2020 yılına ait indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan aylık iadesi beyan edilmiş olanlardan, teminat veya YMM raporu verilmiş olsa bile, 31.01.2020 tarihine kadar mahsup talebine ilişkin (aylık nakden iade talep edilenlerde nakit talep) dilekçesi verilmeyenlere isabet eden tutarların, en geç 2021 Ocak dönemine ait KDV beyannamesinin ‘’indirimler’’ kulakçığı altında yer alan ‘’106’’ No’lu satıra yazılarak yeniden devreden KDV’ye ilave edilmesi gerekmektedir. 

Buna göre 2019 takvim yılına ait indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan yılı içinde girilen mahsubu gerçekleşmeyen iade taleplerine ilişkin tutarın Ocak / 2020 dönem KDV beyannamesi düzeltilmek suretiyle “106-İndirimli Orana Tabi İşlemlerle İlgili Mahsuben İadesi Gerçekleşmeyen KDV” satırına girilmek suretiyle Sonraki Döneme Devreden KDV hesabına aktarılması ve bu iade tutarının 439-KDV Kanunu 29/2 İndirimli Orana Tabi İşlemlere İlişkin İade (Yıllık) “ satırı seçilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür.

 

2. 2019 YILINA AİT İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDEN KAYNAKLANAN İADENİN İZLEYEN YIL TALEP EDİLMESİ

7104 sayılı Kanun’la, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde 01.01.2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere “Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi şartıyla Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur.” denilmek suretiyle yapılan değişiklikle KDV iadelerinde talep süreleri belirlenmiştir.

Bu Kanun değişikliği öncesinde 3065 sayılı Kanun’un 29/2 maddesinde yer alan “Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla” ifadesinin dayanak olduğu uygulama bulunmaktaydı. Bu nedenle 2019 dönemi öncesinde bulunan iade talepleri için izleyen yıl Ocak-Kasım dönemleri arasında iade talep edilmesi son süre olmakla beraber, listelerin sisteme girilmesi, iade talep dilekçesinin verilmesi, KDV iadesi tasdik raporunun teslimi için Vergi Usul Kanunu’nda bahsi geçen süreler dikkate alınmaktaydı.

15.02.2019 tarih 30687 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 23 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliği ile 2019 yılından itibaren yapılan iade hakkı doğuran işlemlere uygulanmak üzere; iade talebi için belirlenen son süre sonuna kadar iade talebi yeterli bulunmamakta olup, iade talebine ilişkin gerekli belgelerin sunulmaması ve iade/mahsup dilekçesinin verilmemesi halinde iade talebinin zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir.

Buna göre, 2019 yılına ait indirimli orana tabi işlemler nedeniyle 3065 sayılı Kanun’un (29/2) nci maddesine istinaden, indirim yoluyla giderilemeyen ve Cumhurbaşkanınca tespit edilen istisna sınırı olan (2019 için 14.100 TL) düşüldükten sonra kalan iadenin en geç 2020 / Kasım beyannamesinde gösterilmesi ve 31.12.2020 tarihine kadar iade için gerekli belgelerin tamamlanması ve iade/mahsup talep dilekçesinin de aynı sürede verilmesi gerekmekte olup, aksi halde iade alacağı zamanaşımına uğrayacaktır.  Bu sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, YMM raporu haricindeki diğer tüm belgelerin ve iade dilekçesinin izleyen yıl sonuna kadar sisteme girilmiş olması halinde, söz konusu YMM Raporunun, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonundan itibaren 6 ay içinde ibrazı zorunludur.

Örnek: (Y) Gıda A.Ş., 2019 yılında yaptığı indirimli orana tabi teslimlerinden doğan KDV iadesini 2020/Temmuz beyannamesinin "Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler" tablosundan 439 kodlu satırı seçerek beyan etmiştir. Mükellef 15/11/2020 tarihinde standart iade talep dilekçesi ve belgeleri ibraz etmiş ancak bu iade talebine ilişkin yüklenilen KDV listesini vermemiştir. Mükellef, yüklenilen KDV listesini 15/7/2021 tarihinde sisteme girmiştir.

Buna göre, (Y) Gıda A.Ş. KDV iade talebini süresinde beyan etmekle birlikte, yüklenilen KDV listesini süresinde (31/12/2020 tarihine kadar) sisteme girmediğinden mükellefin iade talebi reddedilecektir.

Ayrıca rapora konu indirimli orana tabi işlemlere ilişkin rapor hariç tüm evrakların 31.12.2020 itibarıyla sisteme girilmesi / vergi dairesine teslim edilmiş olsaydı ise; YMM Raporunun, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde ise, iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilecektir.

 

SONUÇ

7104 sayılı Kanun’la 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde 01.01.2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yapılan değişiklikle KDV iadelerinde talep süreleri yeniden düzenlenmiş, 23 No’lu KDV Genel Uygulama Tebliği ile gelen değişikliklerle iade talep süre ve esasları yeniden belirlenmiştir.

Kanun değişikliği sonrasında 15.02.2019 tarihli ve 30687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 23 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliği’nde, 2019 yılından itibaren yapılan iade hakkı doğuran işlemler için iade tutarının beyannameye yazılması yeterli görülmeyerek, iade talebinde bulunulmaması ve/ veya iade talebi için gerekli belgelerin sunularak, iade/mahsup dilekçesinin verilmemesi halinde iade talebinin zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir.

İndirimli orana tabi işlemler için iade talebinin izleyen yıl sonuna kadar verilen beyannamelerde (gerekli ise düzeltme beyannamesi verilmesi ile) iade talep edilmesi hususu, iade talebine ilişkin listelerin sisteme en geç yıl sonunda yüklenilmemesinin hak düşürücü süre olduğu 23 Seri No’lu Tebliğ ile düzenlenmiştir. İadenin talep edilmesinde hak düşürücü süreye ilişkin düzenlemenin tebliğ düzeyinde yapılmış olması ve indirimli orana tabi işlemlerle ilgili iade talep süresinin diğer iade türlerinden daha da kısa olması konuyla ilgili yapılan eleştirilerdendir.

Konuyla ilgili olarak, bu düzenleme öncesinde alınan Danıştay Dava Daireleri Kurulu Kararı’nda (E.2015/223 ve K.2018/110) “…Anayasanın “vergi ödevi”ne ilişkin 73'üncü maddesi uyarınca “verginin kanuniliği” ilkesi gereğince, ancak kanunlarla yapılabileceği, vergi hukukundaki sürelerin genellikle “hak düşürücü” nitelikte olduğu, kanunda belirlenen sürede kullanılmaması durumunda o hakkın kaybının söz konusu olduğu, bu nedenle, kişilerin bir takım haklarının kısıtlanmasını veya belli bir haktan yararlandırılmasının belirli sürelerle sınırlandırılmasını öngören; hakkın özüne dokunabilecek düzenlemelerin tebliğ ile yapılmasının söz konusu olamayacağı, kanunda öngörülmeyen bir sınırlamanın tebliğ ile getirilmesinin, kuvvetler ayrılığı rejimine ters düşeceği gibi fonksiyon gaspına da yol açacağı, bu durumda, 3065 sayılı Kanunda öngörülmeyen süre sınırlandırması getiren 99 Seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin 1.5. bölümünde yer alan düzenlemenin kanuni dayanağı olmadığı gerekçesiyle dava konusu düzenlemeyi iptal etmiştir.” denmektedir.

Sonuç olarak, 2019 yılında gerçekleştirdikleri %1 ve % 8 KDV oranına tabi satışları nedeniyle izleyen yıl içerisinde nakden veya mahsuben iade almak isteyen mükelleflerin, iadesini en geç 2020/Kasım beyannamesinde beyan etmeleri ve yine en geç 31.12.2020 tarihine kadar indirimli orana tabi iade çalışmalarını tamamlayarak sisteme gerekli belge ve bilgileri yükleyerek standart iade talep dilekçesiyle birlikte vergi dairesinden nakden veya mahsuben taleplerini gerçekleştirmeleri iade taleplerinin hak düşürücü süreye uğramaması bakımından önem arz etmektedir.

 

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz