Ajanda

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN 22.07.2020 TARİH VE 2017/28013 SAYILI BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

01.10.2020

KONU: Başvuru, fazladan ödenen bandrol ücretinin iade edilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın süre aşımından reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiği iddiasına ilişkindir. 

 

I. Uyuşmazlığın Bireysel Başvuru Öncesinde Geçtiği Aşamalar

Başvurucu Şirket, otomotiv imalatı sektöründe bulunmakta olup; ithal etmiş olduğu taşıtlar için 3093 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu (“TRTKGK”) kapsamında bandrol ücreti ödemektedir. 

Başvurucu 2011/Mart ve 2012/Aralık döneminde TRTKGK’nın 4. maddesinin (a) bendinde düzenlenen gümrük giriş beyannamesindeki özel tüketim vergisi (“ÖTV”) hariç katma değer vergisi (“KDV”) matrahı üzerinden ödenmesi gereken bandrol ücretini sehven ÖTV dahil ödemiştir. Başvurucu tarafından yapılan fazla ödemenin tutarı 1.108.200-TL olup; iadesi talebiyle 30.04.2013 tarihinde Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (“TRT”)’na başvurulmuştur.

TRT tarafından başlatılan incelemede bir tutanak düzenlenmiş ancak Başvurucu’ya olumlu veya olumsuz bir cevap verilmemiştir. Bunun üzerine Başvurucu 30.12.2013 tarihinde fazla ödenen bandrol ücretinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali talebiyle dava yoluna başvurmuştur. Dava dilekçesinde Başvurucu fazla ödediği bandrol ücretinin iadesini 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu (“İYUK”)’nun 10. maddesi kapsamında talep ettiğini, davanın da anılan maddede belirtilen sürede açıldığını ifade etmiştir.

İncelemeyi gerçekleştiren Ankara İdare Mahkemesi davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi yönünde hüküm tesis etmiştir. Kararın gerekçesinde Başvurucu tarafından ödemenin yapıldığı 28.12.2012 tarihinden itibaren dava açma süresinin işlemesi gerektiği ya da İYUK’un 11. maddesine göre idareye başvuruda bulunulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca TRT’ye yapılmış olan başvurunun İYUK’un 10. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.

İşbu karara karşı Başvurucu tarafından temyiz ve karar düzeltme kanun yollarına başvurulmuş ancak söz konusu istemleri reddedilmiştir. Redde ilişkin nihai karar 02.06.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup; Başvurucu tarafından 29.06.2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.

 

II. BAŞVURUCU’NUN ANAYASA AYKIRILIK İDDİASI

Başvurucu, davanın süre aşımından reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, idareye yapılan başvurunun İYUK’un 10. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin şekilci yorumu neticesinde davanın reddedildiğini, davanın süre aşımından reddine karar verilmesi sonucunda mahkemeye erişim ve mülkiyet haklarının ihlâl edildiğini ileri sürmüştür.

 

III. ANAYASA MAHKEMESİ’NİN DEĞERLENDİRMESİ

Başvurucu tarafından mülkiyet hakkının ihlâl edildiği ileri sürülmekte ise de şikayetlerin özü davanın süre aşımından reddedilmesi nedeniyle uyuşmazlığın esasının incelenememesi olduğundan ihlâl iddiası adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olan mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

Anayasa Mahkemesi esas yönünden yapmış olduğu incelemede;

  • Davanın süre aşımından reddedilerek esasın incelenmemesi nedeniyle Başvurucu’nun mahkemeye erişim hakkına yönelik bir müdahalede bulunulduğu,
  • Somut olayda Başvurucu’nun beyanı üzerine yapılan bandrol ücreti tahakkukunun mevcut olduğu,
  • Beyana dayalı tahakkuk işleminde idarece önceden yapılmış bir değerlendirme bulunmadığından idarenin bu değerlendirmesini gözden geçirmesinin mümkün olmadığı,
  • Bu nedenle tahakkukun düzeltilmesi isteminin İYUK’un 11. maddesi kapsamında bir düzeltme talebi olduğu hususunda kuşkunun oluştuğu,
  • Dava açmanın bir süreye bağlanması hususunun Anayasa’nın 2. maddesi kapsamında meşru bir amacı bulunduğu,
  • İYUK’un 11. maddesinde öngörülen idari başvuru yolunun, idare tarafından tesis edilen bir işleme karşı dava açılmadan önce idareye başvurma yolu olduğu,
  • İlk derece mahkemesinin yapılan başvuruda süreyi tahakkuk tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi olarak hesapladığı ancak bu yorumun mahkemeye erişimi aşırı derecede zorlaştırdığı,
  • Başvurucu’nun 60 günden sonra fark ettiği hatalarının düzeltilmesini imkânsız kıldığı, Başvurucu’nun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçlarla orantılı olmadığı,
  • Açıklanan nedenlerle Başvurucu’nun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiği

belirtilmiştir.

İncelenen başvuruda mahkemenin dava açma süresine ilişkin yorumu ile mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiği sonucuna ulaşıldığından; ihlâlin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır.

 

SONUÇ

Somut olayda Anayasa Mahkemesi tarafından, fazladan ödenen bandrol ücretinin iade edilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğine ilişkin iddialar incelenmiş olup; mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğine oyçokluğu ile 22.07.2020 tarihinde karar verilmiştir.

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz